İzmir'de Roma izleri
İzmir'in
birçok köşesinde veya semtinde Roma döneminden izler bulunmaktadır.
Şirinyer Su Kemerleri, Küçük Faustina'nın kabartması,
Diyana Hamamları gibi.. Kentin İkiçeşmelik, Namazgah,
Tilkilik ve Çankaya semlerinin altında Roma dönemi mışıl
mışıl uyumaktadır..
Kadifekale'nin eteklerinde, Kemer Çayı
üzerinde hala ayakta durabilen Kızılçullu (Şirinyer) Su
Kemerleri, İzmir kenti Romalılar tarafından yönetilirken
yapılmıştı.
M.Ö. 133 ile M.S. 395 yıllarını
kapsayan Roma Dönemi'nde İzmir, Ege'nin en görkemli kenti olarak
İyonya dönemindeki şöhretini arttırarak sürdürüyordu.
Eskiçağ Tarihçelerinin "Akvadük
Kemerleri" diye isimlendirdiği bu kemerler, Kemer Çayı'nın
öte tarafından kente gelen suyun akışını düzenlerdi.
İki sıra halindeki kemerlerin inşaatında taş,
tuğla ve Roma harcı kullanılmıştı. Kızılçullu
Kemerleri, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından
çeşitli kez tamir edildi ve uzun süre kullanıldı. Ne
zaman uzaktan bu kemerleri görsek, Roma dönemi İzmir'ini hülyalı
bir heyecanla düşleriz...
Küçük
Faustina
"Küçük
Faustina", kıvırcık sarı saçlı, zümrüt
yeşili gözlü, şeker gibi tatlı ve kumru gibi masum bir
kızdı. Babası Roma İmparatoru Antoninus Pius'un görkemli
sarayında yaşayıp giderken, İspanya kökenli savaşçı
bir aileden gelen yakışıklı Marcus Avrelyus'a aşık
oldu. İki genç, romantik bir aşk yaşayarak İsa'dan
sonra 145 yılında törenle evlendiler. Prenses Faustina ile
mutlu bir evlilik geçiren Marcus Avrelyus, kayınpederinin ölümü
üzerine güçlü bir politik özgeçmişi olması yüzünden
İmparator ilan edildi.
İmparator Marcus, İsa'dan sonra 175 yılında
kendisine karşı isyan eden Romalı General Cassus'a karşı
Asya Seferi'ni başlattı. Yanına sevgili karısı
Küçük Faustina'yı ve oğlu Commodos'u da almıştı.
İzmir'e geldiklerinde, Faustina, Doğu'nun bu masmavi kentine
vuruldu. Kadifekale surlarına çıkar, denizden esen güzelim
imbata karşı, bembeyaz güvercinlerini azat edip gökyüzüne
salıverirdi...
Agora'da
Küçük
Faustina'nın
kabartmasının
bulunduğu
kemer
Şirinyer (Kızılçullu)
Su Kemerleri
Ne
yazık ki, Roma ordusu Toros Dağları'nı aşarken,
Halala kenti civarında Küçük Faustina hastalandı ve kocasının
kolları arasında ölüverdi. İmparator Marcus Avrelyus, büyük
bir üzüntüye kapılmıştı. Suriye ve Mısır'a
gittikten sonra, İzmir'e döndü ve karısının sevdiği
bu kentten ayrılmak istemedi. Bu arada İzmir'li Aristides ile çok
yakın dostluk kurdu. İşte, bu hüzün dolu günlerin dostluğu
sonucu, İzmir İ.S. 178'de korkunç bir depremle yıkılınca
İmparator'un özel ilgisiyle yeniden inşa edilebilmiştir.
İzmir'liler, sevgili kentlerini yeniden kurarken Agora'nın batı
yapısı girişindeki kemerli kapıya Küçük Faustina'nın
sevimli bir kabartmasını yerleştirdiler... Burun, dudaklar
ve çenesinin hafif zedelenmesine rağmen, günümüz İzmir
Agora'sını süsleyen Küçük Faustina'nın güzel yaşatıyor
değil mi?.. Küçük Faustina'nın Agora'daki kemer üzerindeki
kabartması da bir Roma izidir...
Diyana
Hamamları
Antikçağ İzmir'inin ünlü Diyana
Hamamları, Halkapınar Çayı'nın kaynayıp köpürdüğü
yerde kurulduğu için, yüzyıllar sonra büyük bir çöküntü
yüzünden suların içine göçmüş,tamamına yakın kısmı
suların ve toprağın altına gömülmüştür.
Bugün Halkapınar Su Deposu'nun yemyeşil suların altında
izleyebileceğimiz birkaç sütun başlığı,
vaktiyle hamamın çatısını taşırlardı.
Bayraklı ile Halkapınar arasına
yayılmış eski İzmir kentinin büyük anıtlarından
birini oluşturan Diyana Hamamları, Roma döneminde ününü
devam ettirmiştir.
İzmir'lilerin bu hamamlara Tanrıça
Artemis'in ismini vermeleri ilginçtir. Mitoloji şöyle anlatır:
Tanrıça Artemis bir gün, bir su kaynağında çırılçıplak
yıkanırken, güzel ve yabancı bir erkeğin kollarında
bulmuştu kendini. Cesur aşığını derhal bir
geyik şekline sokan Artemis, daha sonra onu köpeklerine parçalatmıştı.
Eski İzmir'lilerin, Halkapınar'da çağıldayan
su kaynağına Tanrıça Artemis'in saflığını,
bekaretini ve kız oğlan kızlığını
temsil etmesi sebebiyle Diyana Hamamları ismini takmaları bu yüzdendir.
Belki de, Artemis'in başından geçen olay, gerçekten Halkapınar'ın
masum sularında oluşmuştur.
Vaktiyle, Mermer Kanalları'nda Nemezis'lerin (Su
Perileri) yıkandığı Diyana Hamamları'ndan çok az
bir kalıntı kalmıştır, ancak Halkapınar Çayı
mışıl mışıl akmaya devam ediyor...
|